Kaplıca, diğer adı ile ılıca doğal bir yer altı kaynağından toplanan suyun genellikle tedavi amacıyla kullanıldığı tesislere verilen genel isimdir. Kaplıca suyu taze, temiz ve kirlenmemiştir ve içmek, yemek pişirmek ve diğer kişisel amaçları için kullanılabilir.
Kaplıca Ne Demek?
Kaplıca sözcüğünün kökeni ılıcaların üzerine yapılan yapılar ile ilişkilendirilmesine dayanmaktadır. Böylece Kaplı-Ilıca sözcüğü zamanla “kaplıca” sözcüğüne evirilmiştir.
Ülkemizde yüzlerce kaplıca tesisi bulunmaktadır. Özellikle İç Batı Anadolu bölgesinde yer alan Haymana kaplıcaları, Afyon kaplıcaları ve İnegöl Oylat kaplıcaları oldukça ünlüdür. Bu bölgelerde yer alan Termal kaplıca otelleri misafirlerine en iyi şekilde hizmet vermektedir.
İnsan sağlığı yönünden birçok olumlu etkisi bulunan kaplıcaların bazı hastalıkların iyileşme sürecinde önemli bir rol oynadığı bilinmektedir. Kaplıcalar yüksek mineral içeriğine sahip suları ve çamurları misafirlerine özel kür tarzında bir uygulama çeşitliliği sunmaktadır. Kaplıcaya gitmenin amacı kişinin zihnini ve vücudunu rahatlatmasıdır.
Kaplıcalar sadece günümüzde değil Roma ve Antik Yunan dönemlerinde de aktif olarak kullanılmıştır. İngiltere’nin Roma tarafından işgal edilmesinin ardından bölgeye gelen Romalılar Bath bölgesinde bulunan sıcak su kaynaklarından yararlandılar. Daha sonra Almanya Baden-Baden ve Fransa – Vichy’de bulunan kaplıcalar dönemlerinde (18.yy) oldukça popüler yerlerdi. Romalılar tarafından kullanılan kaplıcaların birçoğu günümüzde de aktif olarak kullanılmaktadır.
Termal Su Nedir?
Termal su, Dünya’nın iç kısmı tarafından ısıtılan doğal kaynaklardan oluşturulan mineral açısından zengin bir su türüdür. Yüzyıllardır çeşitli sağlık durumlarını tedavi etmek için kullanılmıştır ve son yıllarda insanlar yaygın rahatsızlıkların tedavisi için termal suyun kullanıldığı kaplıcaları tercih etmektedir.
Termal su, sağlık için yararlı kılan benzersiz özelliklere sahiptir. Deri yoluyla emilebilen magnezyum, kalsiyum, sodyum ve potasyum gibi çeşitli farklı mineraller içerir. Bu minerallerin, iltihaplanmayı azaltmak, kas ağrısını hafifletmek ve gevşemeyi teşvik etmek de dahil olmak üzere bir dizi tedavi edici etkiye sahip olduğuna inanılmaktadır.
Termal suyun detoksifiye edici ve temizleyici özelliklere sahip olduğu düşünülmektedir. Sudaki mineraller, vücuttan toksinlerin atılmasına yardımcı olabilir ve cildin tazelenmiş görünmesini ve hissetmesini sağlar.
Termal su tek başına kullanılabileceği gibi temizleyici, nemlendirici gibi cilt bakım ürünlerine de katılabilir.
Termal su, çeşitli sağlık durumları için mükemmel bir doğal çözümdür ve cilt sağlığına olan faydaları onu birçok insan için popüler bir seçim haline getirmektedir. Eşsiz özellikleri ve tedavi edici etki potansiyeli ile termal su, sağlık ve güzelliklerini iyileştirmenin doğal bir yolunu arayanlar için mükemmel bir seçimdir.
Termal Suyun Etkileri Nelerdir?
Termal Suyun etkileri;
- Genellikle termonötral ve/veya termal ve hipertermal sular kullanılır.
- Ortalama bir insanın vücut sıcaklığı 40 C suda 15-25 dakikada, 42 C suda yaklaşık 10 dakikada 39 C’ye ulaşır.
- Nabız dakika sayısı ve kan basıncı artar.
- Periferik volüm ve kan akım hızı artar.
- Vasküler direnç azalır.
- Kas, eklem ve deri kan akımı artar.
- Kaslarda rahatlama meydana gelir.
- 37-39 C derece suda parasempatik uyarı ile sedatif ve hipnotik etkiler ortaya çıkar.
Termal Su Çeşitleri Nelerdir?
Ilıca: Ilıcalar yer altı doğal kaynaklarından yeryüzüne çıkan ve üzerine herhangi bir tesis kurulmamış olan termal su kaynaklarıdır. Ilıcalar ortaya çıktıkları bölgeye göre çeşitli mineraller ve kimyasallar barındırırlar.
İçme: Genellikle maden suyu olarak isimlendirilir. Maden suyu, kaya içinde yer alan sıvı minerallerin karışımı olan sudur. Genellikle, jeolojik oluşumların içerisindeki mineral yükünün oldukça yüksek olması nedeniyle kaya içinden çıkan doğal sular olarak adlandırılır. Maden suyu, çoğu zaman, karbonat, sülfat, bikarbonat, magnezyum, demir, sodyum ve kalsiyum içerir. Maden suyu, su kaynaklarının kontrolü için çok önemlidir. Ayrıca, maden suyu, tarım ve endüstriyel işlemler için kullanılan besin maddelerini veya hammaddeleri taşıyabilir.
Çamur Havuzu: Çamur banyoları kaplıca tesislerinin veya ılıcaların yakınlarında doğal kaynak suyunun toprak ile karışması sonucunda ortaya çıkar. Çamur banyoları veya havuzları tedavi edici özellikleri nedeniyle tercih edilmektedir. Kemik hastalıkları, deri hastalıkları gibi alanlarda sık sık doğal çamur kaynakları kullanılmaktadır.
Mağaralar: Doğal yollar ile oluşan mağaraların bir çoğu su kaynağı içerir. Yer altından gelen bu kaynağın içeriğindeki mineraller mağaranın atmosferine karışmaktadır. Bu nedenle bazı mağaraların solunum yolu hastalıklarına iyi geldiği düşünülmektedir. Ancak ülkemizde bu tedavi yöntemi oldukça az kullanılmaktadır.
Kaplıca Tedavisi Nedir?
Kaplıca tedavisi kaynak suyu içmeyi veya sağlık yararları için termal su banyosunu içeren bir tedavi yöntemidir. Bu yöntem, suyun içilmesi veya içerisinde banyo yapılması sonucunda vücutta fizyolojik ve psikolojik etkilerin meydana gelmesi esasına dayanmaktadır.
Kaplıca tedavileri çeşitli hastalıkların tedavisinde iyi sonuçlar vermiştir. Ayrıca ruhsal ve bedensel hastalıkların tedavisinde kullanılan yöntemdir. Kaplıca tedavileri çeşitli rahatsızlıklar için kullanılsa da tedavi süresi kişiden kişiye farklılık gösterebilmektedir. Burada kişilerin yaşı, fiziksel özellikleri, kronik rahatsızlıkları gibi tedaviye etki eden özellikler yer almaktadır.
Kaplıca tedavileri, kronik ilaç tedavisi gerektiren hastalıkları tedavi etmek için de kullanılabilir. Artrit, kronik baş ağrıları, romatizmal hastalıklar, astım, siyatik veya diyabet gibi hastalıklarda da termal su tedavisi kullanılabilir.
Kaplıca Neye İyi Gelir?
Kaplıca, romatizma, yorgunluk, stres ve bel ağrıları gibi çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde faydalıdır. Sıcak su veya sıcak kumlarla banyo yaparak kan dolaşımını hızlandırmak ve kasları gevşetmek için kullanılır. Kaplıca sularının içmesi de rahatsızlıkları hafifletmek için önerilir.
Kaplıcanın genel olarak iyi geldiği hastalıklar şunlardır;
- Osteoartrit: Kaplıca, osteoartritin semptomlarını hafifletmek için kullanılabilir. Kaplıca, artritin ağrılarını ve şişliklerini hafifletebilir ve kıkırdakların esnekliğini arttırabilir.
- Romatizmal Hastalıklar: Kaplıca, romatizmal hastalıkların (fibromiyalji, sistemik lupus eritematozus gibi) semptomlarını hafifletmek için de kullanılabilir. Kaplıca, vücuttaki kasları gevşetir ve ağrıları hafifletir.
- Kas ve Eklem Ağrıları: Kaplıca, kas ve eklem ağrılarını hafifletmek için de kullanılabilir. Kaplıca, vücuttaki kas gerginliklerini azaltarak ağrıyı hafifletebilir.
- Deri Hastalıkları: Kaplıca, cilt hastalıklarının tedavisinde de etkili olabilir. Kaplıca, ciltteki şişlikleri ve iltihapları hafifleterek cilt hastalıklarının semptomlarını gidermeye yardımcı olabilir.
- Psikolojik Durumlar: Kaplıca, depresyon, anksiyete, stres gibi psikolojik durumların tedavisinde de etkili olabilir. Kaplıca, vücuttaki gerginliği azaltarak, psikolojik durumların semptomlarının hafifletmesine yardımcı olabilir.
Kaplıca Kullanımının Yaratabileceği Sağlık Sorunları
Kaplıcanın yaratabileceği sağlık sorunları Kaplıcanın yaratabileceği sağlık sorunları arasında şunlar sayılabilir:
- Kaplıcalarda bulunan bazı kimyasal maddeler, deride kaşıntı veya alerji yapabilir.
- Kaplıcalardaki sıcak su, vücut sıcaklığının düşmesine neden olabilir.
- Kaplıca suyunda bulunan kimyasal maddeler, solunum yollarında iritasyona neden olabilir.
- Kaplıcalarda bulunan sıcak hava, astım veya alerji hastalarının rahatsız olmasına neden olabilir.
- Kaplıcalarda bulunan bakteri ve diğer mikroorganizmalar, cilt enfeksiyonu veya solunum yolu enfeksiyonlarına neden olabilir.
- Kaplıcalarda bulunan kimyasal maddeler, organ sistemindeki bazı hastalıkları tetikleyebilir
- Kaplıcalarda bulunan sıcak su, kan basıncının düşmesine neden olabilir. Kaplıcalarda bulunan kimyasal maddeler, cilt kuruluğu veya kızarıklık gibi reaksiyonlara neden olabilir.
Kaplıca Tedavisinin Sağlığa Etkileri
Termal kaplıca sularını kullanan bir kişinin solunumu düzene girer, kan dolaşımı hızlanır, vücutta bulunan toksik maddelerin ter yolu ile ayılması sağlanır, hormonal ve sinirsel dengelerin düzelmesini sağlar, vücut ağrılarını azaltır ve kas spazmlarını azaltır, psikolojik olarak rahatlar.
Termal Kriz Nedir?
Termal su ile yapılan tedaviden sonra aslında 4-7 gün boyunca her şey normal seyrinde devam etse de sonrasında ateş, uykusuzluk, iştahsızlık, kabızlık, ishal, terleme, soğuk algınlığı, soğuğa ve sıcağa karşı aşırı duyarlılık gibi sorunlar ortaya çıkar.
Bu duruma ısı stresi veya Termal Kriz denir. Çok ciddi bir hastalıktır ve hemen tedavi edilmesi gerekir. Tedaviye başlamadan önce kaplıca tedavisi tamamlanmış olmalıdır. İnsanların bilgisizliğinden dolayı profesyonel ekibin olmadığı, kuralsız alan ve ortamlarda kaplıca sorunları sıklıkla görülmektedir.
Kaplıca Suları Neden Birbirinden Farklıdır?
Kaplıca suyu, genellikle yer altı sularına bağlanan kaynaklardan gelen sıcak sudur. Termal sular birbirinden farklıdır çünkü yüksek düzeyde mineral, çözünmüş mineral ve diğer şeyleri içerirler. Bu faktörlerin boyutu ve varlığı kullanılacak termal sularda fark yaratır. Farklı sıcak su türleri, farklı toksinleri, bakterileri ve hastalıkları önlemek için kullanılan farklı tedaviler veya tedaviler üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir. Bu nedenle ülkemizde bulunan termal oteller veya kaplıcaların suyu farklı hastalıklar üzerinde etkilere sahiptir.
Kaplıcaya veya bir termal otele gitmeden o bölgede ortaya çıkan suyun içeriği hakkında bilgi edinmelisiniz. Böylece termal suyun sizin ihtiyacınızı karşıladığından emin olabilirsiniz.
Kaplıca suları neden sıcaktır?
Kaplıca suları, yeraltı kaynaklarından gelen ve yüksek mineral içeriği nedeniyle sıcaktır. Bu sular, doğal olarak magma kaynaklı yüksek sıcaklıklardan geçerek, üst yüzeye yakın sıcak sular olarak kabarcıklar halinde çıkar. Bu sıcaklık, bazen tedavi edici olarak kullanılmak üzere özellikle kontrol edilir. Termal suyun kontrol amacıyla tutan tesisleri “Kaplıca nedir?” başlığında okuyabilirsiniz.
Kaynak Suları Nasıl Ortaya Çıkar?
Kaynak suları, yağmur ve kar yağışının toprağa veya yer altına sızmasıyla oluşur. Sızma sürecinde, su havzasındaki mineraller, kimyasallar ve organik maddeler kaynak suyuna karışır. Su havzasındaki çamur, kayaç, çökelme ve kum taşıyıcıları suyun sızma hızını arttırır ve kaynak sularının oluşumuna yardımcı olur. Kaynak suyu oluşumuna yardımcı olan diğer etkenler de, yeraltındaki kayaların veya havzaların, şekillendirilmesi gereken basınç ve sıcaklıkların seviyesidir. Bazen, kaynak suları yer altındaki havzalardan yüzeye doğru püskürür. Bazen de, bu sular yüzeye yakın havzalardan kuyular aracılığıyla çıkarılır.
Türkiye’de Bulunan Kaplıcalar
Türkiye’de bulunan kaplıcalar sağlık ve turizm amaçlı kullanılmaktadır. Kaplıcalardan çıkan maden suları vücuttaki toksinlerin atılmasına yardımcı olur. Bu durum kaplıcaları çok sayıda insanın ziyaret etmesini sağlar.Kaplıcalar sayesinde ülkemize çok sayıda turist getirmiş olup, kaplıcaların sağlık açısından çeşitli yararları vardır.
Ülkemizin Batı ve Doğu Anadolu bölgelerinde bilinen en ünlü kaplıcalar bulunmaktadır. Özellikle Batı Anadolu’da Pamukkale, Hierapolis, Kızıldere ve Karahayıt kaplıcaları bilinmektedir. Doğu Anadolu’da ise Taşköprü, Sivas, Erzincan, Kargı, Karayazı ve Elazığ kaplıcaları bulunur. Bunun yanı sıra ülkemizde kaplıcaların kullanılmaya başlanmasıyla birlikte İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir, Antalya, Afyon ve çevresinde hafta sonu kaplıca tatilleri popülerlik kazanmıştır.
Türkiye Kaplıca Otelleri
Türkiye termal kaynakları bakımından volkanik bir coğrafyada bulunmasından ötürü oldukça zengin yeraltı sularına sahiptir. Jeotermal enerji bölgeleri olarak Roma, Bizans ve Osmanlı döneminden bu yana bilinen Yalova termal kaplıcaları, Balıkesir Gönen Kaplıcaları, Bursa Çekirge ve Oylat Kaplıcaları ülkemizin termal alanındaki öncü noktaları olmuştur.
Önceleri ılıca veya kaplıca olarak adlandırılan jeotermal bölgelerde ilerleyen teknoloji ve imkanlarla birlikte yapılan sondaj çalışmaları ve analizler sayesinde ülkemizin pek çok noktasındaki jeotermal alanları belirlenmiştir. Jeotermal bölgelerde bulunan kaplıcalar üzerine yapılan termal oteller ülkemizin turizm gelirlerinin artmasını sağlamıştır.
Ege Bölgesi termal otelleri özellikle İzmir, Balıkesir, Afyon ve Denizli şehirlerimizi kapsayan alanda ülkemizin kış turizmi açısından en önemli termal tesisleri arasında yer almaktadır. Ülkemizdeki termal tesisler, Avrupa’nın en iyi termal otelleri olarak bilinmektedir. Her yıl yüz binin üzerinde turisti ağırlayan termal kaplıcalar, hem sağlık hem de huzuru birlikte bulabileceğiniz en iyi tatil mekanları arasında yer almaktadır.
Termal otel fiyatları, ülkemizin değişik termal bölgelerine göre değişmekle birlikte her şey dahil termal oteller, yarım pansiyon termal oteller gibi farklı fiyatlandırmalara sahiptir. Termal tesislerin fiyatları hakkında detaylı bilgilere daha sonraki yazılarımızda yer vereceğiz.
Kaynaklar;